Küçük mutlulukların adresi...

17 Haziran 2010 Perşembe

...Ve Çekilir Kabuğuna Bir Şizofrenili





Bir gün, bir bilge, kendi türleriyle uçmayı reddeden iki ayrı cins kuşa rastlar yol kenarinda.
Hayli merak eder bu iki farklı yaratığın nasıl olup da kendi aileleriyle, ait oldukları yerlerde yaşamak istemediklerini, nasıl olup da bir yabancıyı kendi kardeşlerine yeğlediklerini.
Biri karga, biri leylek...
O kadar farklıdır ki kuşlar ihtimal veremez birbirlerini sevdiklerine, türdeşleriyle değil de birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine.
Yaklaşır ve merakla inceler kuşları...
Ta ki her ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar.
O zaman anlar ki, birlikte kaçar, birlikte uçar, birlikte yaşarlar , beklenenlerin yanında tutunamayanlar. O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yaklaştıran...
Ortak acı, ortak hüzün, ortak pürüzdür esas yaklaştıran, yakınlaştıran...
Mesnevi'den bu hikayeyi ilk okuduğumda bir kaç damla yaş süzüldüğünü hatırlıyorum gözlerimden.
Daha sonra grup terapilerinde hastalara okumaya başlamıştım.
Onlarin yureklerine isik tutuyor adeta..Çok severek calistigim bir hasta grubuydu sizofrenililer,
Biraz bahsetmek istiyorum yada biraz vefa..
Sır gibi saklanir şizofreni, korkular uyandırır duyanlarda.
Ne olduğunu bilinemez ilk zamanlarda,doğru ya başkalarının görmediklerini görmek,duymadıklarını işitmek ne kadar normal olabilir ki insanoğluna?
Hocalar gezilir başlangıçta umut aranır kapılarda, şifa bulamayanlar birde doktor görsün diyerek hastanelerde bulurlar yorgun bedenlerini.
Kaybedilen zaman en kötü düşmanıdır şizofreninin…
Toplum olarak dışlarız onları,kaybolmuş umutlarını hiç düşünmeden…
Kesin tedavi yapılamasa da yapılan beyin araştırmalar umut vericidir aslında.
İlk çağlarda içine şeytan girdigi gerekcesi ile diri diri yakılıp içlerindeki kötü ruhu çıkarmak için kafataslarına delikler acilmistir şizofrenililerin.Ortaçağ Avrupasında durum böyleyken Ortadoğu ve Asyada musiki su sesi ile Bimarhanelerde tedavi edilirdi şizofrenililer..Tütsüler eşliğinde telkinler verilirdi onlara…

Sinema psikolojiden ilham alır mı? Evet alır:)
Şizofreniyi en iyi anlattığını düşündüğüm film Akil Oyunlaridır.Eger sizlerde izlemediyeseniz en kisa surede izlemenizi tavsiye ederim.

Sabırla okuyan herkese teşekkür ederim...

Hiç yorum yok: